Bir varmış, bir yokmuş. Ayşe adında güzel mi güzel, şirin mi şirin bir kız varmış. Zaman o kadar hızlı geçmiş ki bu bebek 1 yaşına adım atmış. Derken anne babası onun için hazırlıklara başlamışlar. Öncelikle bir pasta almak ve üzerine kızlarının resmini eklemekle işe başlamışlar. Bir pastaneye gidip pasta siparişi vermişler ve ardından da güzel kızları için bir doğum günü hediyesi seçmek için oyuncakçıya gitmişler ve kısa bir araştırmanın ardından bir bebek alıp oradan çıkmışlar. Bir süre sonra pastanın da hazır olmasıyla birlikte pastayı da alıp evin yolunu tutmuşlar.
Ayşe ise babaannesinin yanında bu süre zarfında çok güzel vakit geçirmiş. Aile üyeleri kızlarının doğum günü için çok mutlu ve heyecanlıymış. Nihayet akşam olmuş ve doğum günü partisi verilmeye başlanmış. Balonları da ihmal etmemişler tabii. Öyle ki tam bir doğum günü partisi olmuş. Ayşe ise küçücük bedeni ve o minicik aklıyla bu koşuşturmaları tam olarak anlamasa da mutlu bir vakit geçirmiş.
Gece olunca doğum günü perisi onu ziyarete gelmiş ve ona çok gökyüzünden ona parlayan bir yıldız hediye etmiş. Bu yıldız konuşabiliyormuş. Bundan böyle her gece Ayşe uyumadan önce minik yıldızını da yanına alır öyle uyurmuş.
Gökten üç elma düşmüş. Biri minik Ayşe’ye, biri doğum günü perisine, diğeri de bu masalı dinleyen tüm akıllı çocuklara. Ayrıca bu masalı dinleyen minikler de huzurlu bir uykuya dalmışlar. ⭐🌙